AddThis

Bookmark and Share

Feridün Düzağaç

27 Haziran 2009 Cumartesi


Feridun Düzağaç 10 Ekim 1968'de Adana'da doğdu. İlk kez Mersin'de bir grubun solisti olarak şarkı söylemeye başladı. ilk kez 1988'de aynı üniversitede okuduğu dört arkadaşıyla kendi müziklerini üretmek ve kendi şarkılarını yazmak için kurdukları TINI grubuyla başlad.Çukurova üniversitesi iktisat fakültesini bitiren ''Feridün düzağaç'' şarkılarında genelde özlem aşk sevgi göndermelere yaparak yüreğimizi fet etmeyi başardı.Bu anlamda Türkiye'de piyasada kalmayı başaran şahsiyetlerden olmayı başaran ''Ferin Düzağaç'' Bana göre Köprüden Önce Son çıkış isimli aldümüdür.En iyi şarkısı bana göre ''Alev Alev'' isimli şarkısıdr..

Ogün Şanlısoy

23 Haziran 2009 Salı


1971 yılında Gölcük'te doğdu. Babasının görevi dolayısıyla pek çok farklı bölge ve şehirde geçen ilkokul yıllarından sonra Fenerbahçe Lisesi'nde ortaokul ve liseyi okudu. 1988 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümüne girdi ve mezun oldu.

1989 yılında yakın arkadaşı Kubilay Özvardar ile birlikte hazırladığı akustik dinleti onun ilk sahne deneyimiydi. Bu yıllarda Sugar mice grubuyla çalışmaya başladı ve ilk demo kaydını gerçekleştirdi. Daha sonra çeşitli amatör gruplarda solist olarak çalıştı.

1992 yılında Pentagram'a katıldı ve aynı yıl çıkan Trail blazer albümünde vokaliyle yeraldı. Türkiye'de ve yurtdışında Pentagram'la pek çok konser gerçekleştirdi. 1993 ve 1994 yıllarında Hıbır ve Rock dergilerinin okuyucuları tarafından Yılın En İyi Erkek Rock Şarkıcısı Solisti seçildi.

1994-95 yıllarında Gür Akad'ın kurduğu Klips grubunda solist olarak yeraldı ve bu grupla çeşitli konserler verdi. 1995 yılında piyasaya çıkan Özlem Tekin'in ''Kime Ne '' adlı ilk albümünde besteci, enstrümanist ve süpervisor olarak çalıştı.

1996 yılında Pentagram grubundan ayrılarak ilk solo albümünün çalışmalarına başladı. 1999 baharında Tempo Müzik(Raks) ten çıkan ''Korkma'' albümü Ümit Kuzer'in prodüktörlüğünde gerçekleştirildi. O GÜN albümü sanatçının ikinci solo albüm çalışması oluyor.

2006 yılında piyasa sürdüğü "Üç" adlı albümünde Pentagram grubundan arkadaşları Metin Türkcan ve Tarkan Gözübüyük ile çalıştı.

2007 yılının Ağustos ayında Korkma'07 albümünü çıkardı.

Ölünce hala arkalarından konuşulan sanatçılar,kişiler,kişilikler olurya işte bu Ogün'de onlardan birisi

Yüksek Sakadat


Yüksek Sadakat 1997 yılında Hürriyet gazetesi müzik yazarı ve Blue Jean dergisi Yayın Yönetmeni Kutlu Özmakinacı tarafından 'Filinta' adıyla kuruldu.
Çok sayıda eleman değişikliği yaşayan grup, Eylül 2004'te Cemil Demirbakan (vokal), Sefa Deniz Alemdar (davul), Uğur Onatkut (klavye) Serkan Özgen (gitar) ve Kutlu Özmakinacı'dan (bas) oluşan şu anki kadrosuna kavuştu.
Bu uzun yolculuğun değişik zamanlarında gruba katılan elemanlar, aynı yıl müzikle olan ilişkilerini daha iyi yansıttığını düşündükleri Yüksek Sadakat ismini aldılar. İngilizce kökenli Hi-Fi kısaltmasının tam açılımı olan High Fidelity'nin birebir Türkçe karşılığı olan Yüksek Sadakat, evlerimizde müzik dinlemek için kullandığımız ve canlı olarak icra edilen müziği en az kayıpla bizlere ulaştıran sistemlere deniyor. Grup için ise bu ad, çok çeşitli kaynaklardan çıkarak aynı paydada buluşan beş müzik adamının, müzikleriyle olan kopmaz bağlarını ifade ediyor.
2005'in ilk aylarında DMC ile şirketin ilk rock grubu olarak anlaşan Yüksek Sadakat, tüm söz ve müziklerin Kutlu Özmakinacı' ya, düzenlemelerin gruba ait olduğu kendi adını taşıyan ilk albümü için Nisan ayında stüdyoya girdi. Kayıtları bir ayda tamamlanan ve tonmaisterliği grup elemanı Uğur Onatkut tarafından yapılan albümün miksaj ve mastering'i Cem Büyükuzun'a ait.

Kutlu Özmakinacı: Bas
Cemil Demirbakan: Vokal
Uğur Onatkut: Klavye
Sefa Deniz Alemdar: Davul
Serkan Özgen: Gitar

(Grubun davulcusu olan Sefa Deniz Alemdar ayrılmıştır ve yüksek sadakat grupu şu anda yola Alpay Şaltla beraber devam etmektedir.)

Diğer Bir Not:Grupta Vokal olan Cemil Demirbakan ayrılmış,yerine Türk Rock Müziği'ne yıllardır gönül veren ve bugüne kadar MFÖ, Bulutsuzluk Özlemi, Yavuz Çetin, Mehmet Güreli, Fuat Güner, Akın Eldes, Yavuz Çetin, Taner Öngür, Ayşe Tütüncü de dahil olmak üzere bir çok sanatçı ve grupla çalışmış, sesi ve güçlü sahne perfomansıyla tanınan bir müzisyen olan, Kenan Vural geçmiştir..

Son albümleri gereğinden fazla güzel olan grubun piyasada kalması beni şaşırttı ilk şarkıları olan ''Belkü üstümüzden kuş geçer'' dinledikten sonra bu grubun kaybolup gideceği kanısına varmıştım ama şimdi devamlılık getiren bi grup olduğunu kanıtladı keyifli dinlemeler

Emre Aydın


Şubat 1981`de Isparta`da doğdu.

İlk öğretimi Isparta`da tamamladı. Antalya Anadolu Lisesi`nden mezun olduktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat bölümünde öğrenim gördü.

2002 yılında katıldığı SingYourSong beste yarışmasında grubu 6. Cadde`yle Türkiye birincisi oldu.

Aynı yıl Universal Muzik tarafından yayınlanan toplama albümde "Dönersen" isimli şarkısıyla yer aldı.

2003 yılında grubu 6. Cadde`nin ilk resmi albümü yayınlandı. Aynı yıl gruptan ayrıldı.

Solo kariyerinin ilk albümü "Afili Yalnızlık" Sony BMG Türkiye GRGDN işbirliğiyle Ekim 2006`da yayınlanıyor.
Geçtiğimiz yıllarda Avrupa'da 1. seçilen Emre Aydın bence pekte o kadar başarlı değildi oylamalar Tüm Dünya tarafından yapıldığı ve herkese açıldığı için tüm gurbetçilerimiz ve ülkemizde oylamalar yapıldı bazı beğenmeyen arkadaşlarım bile üst üste 4-5 kere oy vererek sırf Türkiye'nin adının duyulmasını istemişlerdir..

Duman

Doksanlı yıllarin başlarında müzik yaşantilarına başlayan grup elemanlarından Kaan Tangöze (Vokal) ögrenim görmek amacı ile gittiği Seattle'da müzik yaşamına devam etti ve oradayken Türkiye'de çıkarmak istediği albüm için parçalarını hazırladı. Türkiye'de bulunan grubu Mad Madame ile Saettle ve Los Angeles'da yayınlanan toplama albümlerde yer aldi. Türkiye'ye döndüğünde Blue Blues Band ile beraber çalışan Batuhan Mutlugil'i (Gitar) ve Ari Barokas (Bas Gitar) ile beraber çaldıklari Mad Madame grubuna dahil ederek DUMAN isminde şimdiki gruplarini kurdular.

Böylece DUMAN "Eski Köprünün Altında" isimli albümleri ile büyük bir dinleyici kitlesinede ulaşmayı başardı. Çoğunlukla davulcu sorunu yaşayan grup bir çok isimle beraber çalıştı ama çoğunlukla albüm ve konserlerinde Türkiye'nin en basarili isimlerinden Alen Konakoğlu (Davul) eşlik etti. Özellikle "Belki Alışman Lazım" isimli albümden sonra stüdyo ve konser çalışmaların Alen Konakoğlu DUMAN grubunun 4. ismi oldu.

DUMAN hayranlari büyük bir sabırsızlıkla
beklediği, ve grubun tam bir titizlikle hazırladıkları "Belki Alışman Lazım" isimli albüm, "Eski Köprünün Altında" isimli ilk albüme göre biraz daha melankolik bir albüm. İlk albümde bulunan daha eğlenceli parçalar yerini tamamen daha hüzünlü ifadeler ve Kaan'ın sesiyle bütünleşti. Aşk, umutsuzluk ve hüzün temasi disinda "Masal" isimli parçada Adnan Menderes ve Deniz Gezmiş'in asılmalarına eleştirili bir yaklaşimda bulunmuş.

Sezen Aksu'nun daha önce seslendirdiği "Her Seyi Yak" isimli parça ise Kaan'ı
Doksanlı yıllarin başlarında müzik yaşantilarına başlayan grup elemanlarından Kaan Tangöze (Vokal) ögrenim görmek amacı ile gittiği Seattle'da müzik yaşamına devam etti ve oradayken Türkiye'de çıkarmak istediği albüm için parçalarını hazırladı. Türkiye'de bulunan grubu Mad Madame ile Saettle ve Los Angeles'da yayınlanan toplama albümlerde yer aldi. Türkiye'ye döndüğünde Blue Blues Band ile beraber çalışan Batuhan Mutlugil'i (Gitar) ve Ari Barokas (Bas Gitar) ile beraber çaldıklari Mad Madame gr
ubuna dahil ederek DUMAN isminde şimdiki gruplarini kurdular.

Böylece DUMAN "Eski Köprünün Altında" isimli albümleri ile büyük bir dinleyici kitlesinede ulaşmayı başardı. Çoğunlukla davulcu sorunu yaşayan grup bir çok isimle beraber çalıştı ama çoğunlukla albüm ve konserlerinde Türkiye'nin en basarili isimlerinden Alen Konakoğlu (Davul) eşlik etti. Özellikle "Belki Alışman Lazım" isimli albümden sonra stüdyo ve konser çalışmaların Alen Konakoğlu DUMAN grubunun 4. ismi oldu.

Türk rock müziğinin son dönemdeki en kaliteli temsilcilerinden biri olanDuman’ın yolculuğu, 90’ların ilk yıllarında başladı. Sıradışı vokalleriyle büyük beğeni toplayan, grubun müziğine gitarıyla da katkı sağlayanKaan Tangöze, müziğe, 8 yaşında aldığı piyano dersleriyle başladı. Sonra ailesiyle birlikte yurtdışına taşınınca derslerini yarım bırakmış olsa da müziğe olan ilgisi hep onun yanında oldu. 14 yaşında rock müziğe ilgi duymaya başlayan Tangöze, ilgisini araştırmaya yöneltti ve bir gitar alıp akor öğrenerek kendi imkanlarıyla çalışmalarına başladı.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Seattle eyaletinde Türkiye’de çıkarmak istediği albümde yer alacak şarkıları hazırlayan Tangöze, o sırada Mad Madame adını taşıyan grubuyla Seattle ve Los Angeles’ta yayınlanan bazı koleksiyon albümlerinde yer aldı.

Tangöze Türkiye’ye döndüğünde o sırada Blue Blues Band ile çalışan Batuhan Mutlugil ve Ari Barokas’ı gruba dahil ederek "Duman" adıyla yeni bir çıkışı müjdeledi. Mutlugil gitarda, Barokas ise bas gitarda Duman müziğinin yaratılmasına katkı sağlayacak, ayrıca geri vokallerle de Tangöze’ye eşlik edeceklerdi. Batuhan Mutlugil’in babası Batu, Blue Blues Band’in kurucularındandı. Babasının, çocukluğunda Jimi Hendrix, Led Zeppelin, Beatles gibi isimlerin plaklarını çalması Batuhan’ın müziğe yönelmesinde en büyük etken olmuştu.

Gitar ve vokal konusunda güçlü bir kadro oluşturan topluluk, uzun süre aradığı davulcuyu bulamadı. Birlikte çalıştıkları müzisyenlerden en başarılısı Alen Konakoğlu oldu ve grubun canlı performanslarında büyük oranda o sahne aldı. Albüm çalışmalarına da önemli katkılar sağlayan Konakoğlu, "Belki Alışman Lazım" isimli albümle birlikte Duman kadrosundaki dördüncü isim olmayı başardı.

Duman, kısa sürede müthiş bir hayran kitlesi edinerek Türk rock müziğinin en önemli gruplarından biri oldu. Yüzlerce canlı performansta ayakta alkışlanan, özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara’da üniversite gençliğinin ilgi odağı olan topluluk, gerek müziğinde, gerekse vokallerinde hissedilen özgün tarz ile rock icrasına yeni bir boyut kazandırdı. Modern rock tarzını ülkemizin kültürel arkaplanıyla ustaca birleştiren Duman grubu, "Eski Köprünün Altında" adlı ilk albüm çalışmasıyla hedeflediği dinleyici kitlesine ulaşma başarısını gösterdi.

Birbirinden güzel ve orijinal 10 parçayı içeren albümün listesinde sırasıyla "Köprü Altı", "Bebek", "Hatun", "Halimiz Duman", "Dağlar Bağlar", "Hayatı Yaşa", "Yalnızlık Paylaşılmaz", "Dönek", "İstanbul"ve "Senin Gibi" isimli çalışmalar yer alıyordu. Kayıt ve mikslerde Levent Büyük imzasının bulunduğu 1999 çıkışlı albüm, NR1 etiketiyle müzik marketlerdeki yerini aldı.

Hareketli parçaların çoğunlukta olduğu, ancak "Halimiz Duman" ve "Yalnızlık Paylaşılmaz" gibi hüzünlü parçaları da barındıran çalışmayı, daha melankolik ve olgun bir yapıya sahip olan "Belki Alışman Lazım" albümü izledi. Yine NR1 etiketi taşıyan albümün yapımcılığını Murat Akad, kayıt ve mikslerini Levent Büyük üstlendi. Stüdyo 18’de kaydedilen çalışmaya Londra’da hizmet veren Heathmans Mastering şirketinden Steve Shin de katkı sağladı. Bu kez davulda dinlediğimiz isim Cengiz Baysal oldu.

"Belki Alışman Lazım", grubu tüm Türkiye’ye tanıtan albüm olarak nitelendirilebilir. Albümün raflardaki yerini aldığı 2002 yılına kadar grubun ulaştığı hayran kitlesi büyük bir başarı olarak değerlendirilse de bu albümle birlikte Türk rock müziğini özellikle takip etmeyen müzikseverler bile Duman’a sempati duymaya başladılar. Albümün en büyük sürprizi, Sezen Aksu’nun "Her Şeyi Yak" isimli unutulmaz parçasının müthiş yorumuydu.

Duygusal parçaların ağırlıkta olduğu, yer yer politik mesajların da kendisini hissettirdiği albümde sırasıyla "Bu Akşam", "Her Şeyi Yak", "Oje", "Kırmış Kalbini", "Masal", "Manası Yok", "Belki Alışman Lazım", "Bal", "Ah", "Elimdeki Saz Yeter Canıma", "Haberin Yok Ölüyorum" ve "Bu Akşam" adlı parçalar yer aldı.

Albümün depresif yapısını, şarkıların hazırlandığı 2 yıllık dönemde yaşadıkları olumsuz olaylara bağlayan grup elemanları, Türkiye’de sanatın geldiği, bir başka deyişle ’gelemediği’ noktadan da oldukça rahatsızlar. "Toplumun sanata eğilmesi için önce iç huzurunun olması gerekiyor" diyor grubun gitaristlerinden Ari... Ancak onlar ne ekonomik krizleri, ne de ülkede sanata olan ilginin yeterince olmamasını bahane edip uzaklaşmıyorlar işlerinden... Özgün tarzlarınıve kaliteli çalışmalarını tüm hızlarıyla sürdürüp topluma ’iyiyi’ ve ’doğruyu’ vermeye gayret ediyorlar.

2003’te çıkan "Konser" albümü de özenli çalışmalarının bir eseriydi aslında. Canlı performanslarını dinleme şansı bulamayan hayranları için konser kayıtlarını bir araya getirdiler. İlk çıkan iki albümde yer alan "Bu Akşam", "Masal", "Bebek", "İstanbul", "Senin Gibi", "Oje", "Belki Alışman Lazım", "Halimiz Duman", "Her Şeyi Yak", "Yalnızlık Paylaşılmaz", "Hayatı Yaşa" ve "Köprüaltı" adlı parçaların dışında "Çile Bülbülüm", bir Özdemir Erdoğan şarkısı olan "Gurbet" ve Müslüm Gürses’in seslendirdiği "Olmadı Yar" için yaptıkları cover çalışmaları da oldukça başarılıydı.

2004 yılında çıkarmış oldukları "Bu Akşam" isimli VCD/DVD'leri ile grup Türkiye'de bir ilke imza atmış oldu. Kimsenin cesaret edemediğini onlar yaptı ve canlı performans görüntülerini hayranlarının beğenisine sundular. İzledikçe insana keyif veren o muhteşem Duman konser heyecanını tadamayan hayranları "Konser" albümünden sonra bu albümle daha büyük bir sevinç yaşadılar

2005 yılı yaz aylarında çıkardıkları üçüncü stüdyo albümü “Seni Kendime Sakladım”ın prodüktörü diğer albümlerde olduğu gibi Murat Akad. Albümde yer alan 12 şarkının kayıt ve mixleri de Stüdyo 18’de Levent Büyük tarafından yapıldı. Gruba davulda “Belki Alışman Lazım” albümünde olduğu gibi Cengiz Baysal eşlik etti. Ari Barokas’ın şarkıları “Aman Aman” ve “Sayın Bayan” dışında kalan tüm parçaların söz ve müzikleri Kaan Tangöze’ye ait.

Açılışta yer alan “Özgürlüğün Ülkesi” dünya politikasını eleştiren enerjik bir punk rock şarkısı. Muhteşem balladlar “Seni Kendime Sakladım” ve “Melek”in yanı sıra, “Sen Ben” ve “Yürekten” de Duman’ın başarılı modern rock çalışmaları. Türkçe rock müziğin en önemli grubu Duman, kendine özgü tarzını “Yanıbaşımdan”, “Sadece Koklayacaktım” ve “Rüyanda Görsen İnanma” gibi şarkılarda gösterirken, “En Güzel Günüm Gecem”i ise kendilerini konserlerde yalnız bırakmayan seyircilerine hediye ediyor..

2006 Aralık ayında Kaan Tangöze ve Batuhan Mutlugil'in vatani görevlerini yerine getirme zamanı gelmişti. Grup kısa dönemde olsa bir müddet hayranlarından uzak kalmak zorundaydı. 2007 yılı şubat ayında ise grubun 4. ajanı Alen Konakoğlu (15 ay) vatani görevini yerine getirmek için ayrıldı. Mayıs ayı sonunda kısa dönem askerlikleri sona eren Kaan Tangöze ve Batuhan Mutlugil'in İstanbul'a dönmesi ile davulun başına grubun hiçte yabancı olmadığı bir isim "Cengiz Baysal" geçti ve o muhteşem konserler tekrardan başladı.

Konserlerde hayranları ile özlem gideren Duman grubu yeni albüm sinyallerinide vermeye başladı. Eminiz ki çıkacak olan yeni albümde de aynı Duman tadını bulacağız ve konserlerde onlarla çoşacağız. Son albümlerinden bazı dini bütünlüğümüzle dalga geçiyorlar diye söylentiler çıkmasına rğamen genel anlamda albüm iyi bir albüme benziyor dinlemenizi tavsiye derim

DUMAN hayranlari büyük bir sabırsızlıkla beklediği, ve grubun tam bir titizlikle hazırladıkları "Belki Alışman Lazım" isimli albüm, "Eski Köprünün Altında" isimli ilk albüme göre biraz daha melankolik bir albüm. İlk albümde bulunan daha eğlenceli parçalar yerini tamamen daha hüzünlü ifadeler ve Kaan'ın sesiyle bütünleşti. Aşk, umutsuzluk ve hüzün temasi disinda "Masal" isimli parçada Adnan Menderes ve Deniz Gezmiş'in asılmalarına eleştirili bir yaklaşimda bulunmuş.

Sezen Aksu'nun daha önce seslendirdiği "Her Seyi Yak" isimli parça ise Kaan'ın yorumu ile birkez daha alışılmış bir DUMAN tadı verdi ve çıkış parçası oldu. Umarız bir sonraki albümlerini daha kısa zaman içerisinde çıkararak hayranlarını yeni bir albümle sevindirebilirler.
n yorumu ile birkez daha alışılmış bir DUMAN tadı verdi ve çıkış parçası oldu. Umarız bir sonraki albümlerini daha kısa zaman içerisinde çıkararak hayranlarını yeni bir albümle sevindirebilirler.

Başı Bozuk

2002 yılında kurulan grup en başta Tibet Çakar(vokal)ve Cüneyt Aykulteli (solo gitar) açılış yaptı. İlk demoları olan "Zaman" isimli parçaları radyo D maksimum rock programında yayınlandı. Ancak uzun bir davulcu ve bas gitarist arama süresinden sonra 2003 yılının sonlarına doğru grup bugünki halini aldı. Davulda Onur Yıldırım,bas gitarda Cemal Kayaoğlu solo gitarda Cüneyt Aykulteli ve vokalde Tibet Çakar olmak üzere grup tamamlandı. İlk demolarını 2004 yılında kimsecikler isimli şarkıya yaptılar.Ayrıca grup kendi bütçesiyle bir klip çekti.(Ancak kamera şakası gibi birşeydi)

Deep rock barda ilk konserlerini verdiler. Bunun yanında ilerleyen senelerde festivaller konserler ve çeşitli organizasyonlarda bulundular. Roi rock bar iken bir süre orda bir bar grubu olarak devam ettiler. 2004 yılında köprüaltı tatoo piercing salonlarının sponsorluğuyla bir demo albüm çıkardılar. "Şimdi git" ve "kimsecikler" isimli şarkılarıyla.Daha sonra grup sponsorla küçük bir anlaşmazlık yaşadı. 2005 yılında "bizden geçti", "yak ışıkları" isimli şarkıların kayıtlarını tamamlayıp internet üzerinden yayınlamaya başladılar.2005 yılı ortalarında gruba saksafonu ve klavyesiyle Ozan Çoruk dahil oldu.2007 yılının ocak ayında "YAK IŞIKLARI" na klip çeken grup şuan albüm kayıtları ile ilgilenmektedir.

Grupun cover olarak söylediği şarkı çok ama video şeklinde upload edilmiştir bknz www.youtube.com onun dışında albüm olarak toplanmış belirli bir şarkıları yoktur aramaya kalkıpta bulamayabilirsiniz ama www.youtube.com dan indirebilirsiniz şarkıları

Şebnem Ferah

22 Haziran 2009 Pazartesi

12 Nisan 1972 yılında Yalova'da doğdu. Kırmızı elbiseler giyerek mahallede şarkılar söyleyen Şebnem Ferah'ın müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlamış. Şebnem'in müzikle tanışmasında ailesinin çok büyük rolü olmuş. İlk okulda enstrüman ve solfej dersleri almaya başlamış. Şebnem'in ailesinde hemen hemen herkes müzikle içiçe ve evin her köşesinde enstrüman olduğu için müzik konusunda bilgili ve hazır olarak atılmış piyasaya.

İlk okul yıllarında mandolin kursu alan Şebnem okul orkestrasında da solistlik yapmış ve bugüne dek hayatını müzikle bağdaştırmış. Liseyi Bursa Gemlik'te 'Özel Namık Sözeri Lisesinde ' yatılı bir öğrenci olarak okumuş ve bu dönemler Şebnem'in kendisini tanımasına , tek başına ayakta kalmasına yardımcı olmuş.

Şebnem'in okul orkestralarında başlayan bu serüveni daha sonra küçük topluluklarla devam etmiş. Lise zamanlarında ' Pegasus ' adlı grubuyla beraber çalışan ama kafasında bir kız grubu hayali olan Şebnem , 80'lerin ortasında Bursa'da açılan bir stüdyo sayesinde Sedat abisiyle tanışmış ve bu hayalini 1988 yılında kurduğu 'Volvox' grubuyla gerçekleştirmiştir. Müzik uğruna ' Odtü Ekonomi ' Bölümünü 2. sınıftan terk etmiş ve daha sonra İstanbul'a gelince ' İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili Ve Edebiyatı ' bölümüne kaydolmuş.

1994 yılında ' Volvox ' grubunun dağılması sonucu Şebnem Ferah bireysel çalışmalarına başlamış. Rahmetli sanatçımız Onno Tunç ve Sezen Aksu'nun keşfi sonucu Underground ortamdan daha Ferah bir ortama kavuşmuş.

Daha sonra ' 15 Kasım 1996 Cumartesi ' günü ' KADIN ' adlı ilk solo albümünü çıkardı. İlk videosunu ' Vazgeçtim Dünyadan ' adlı parçasına çeken Şebnem , Rock müzik piyasasını yeni bir döneme soktu. Çıkışıyla büyük bir sansasyon yarattı. Gerek kaset satışları gerekse video klibiyle uzun süre listelerde bir numara olarak boy gösterdi. Daha sonraları ' Yağmurlar ' , ' Bu Aşk Fazla Sana ' ve ' Fırtına ' adlı şarkılarına klip çekti. İlk konserini ' 04 Nisan 1997 ' de ' İzmir Ege Üniversitesi ' nde verdi ve büyük bir kalabalığa yaklaşık 6000 kişiye unutulmayacak dakikalar yaşattı. İzmir'deki konserin ardından Türkiye'nin çeşitli yerlerinde konserlerine devam etti ve bu konserlerin yanı sıra düzenli bar programları da yaptı.

Tabii ki Şebnem`in yaşadığı çok büyük acılar da oldu. 1998 yılında Ablası Aycan Ferah`ı yitirdi. Üzüntülü bir dönemin ardından 2.5 yıllık bir aradan sonra ' 24 Haziran 1999 Perşembe Günü ' ikinci albümünün ilk klibi ' Bugün ' müzik kanallarında boy göstermeye başladı ve tarih ' 30 Haziran 1999 Çarşamba ' yı gösterdiği zaman ' Artık Kısa Cümleler Kuruyorum ' adlı ikinci albümünü yine sansasyonlu bir şekilde bizlere sundu. İlk albümünde olduğu gibi ikinci albümünde de İskender Paydaş ve Pentagram ekibiyle çalışan Şebnem yine herkesi üzerine yoğunlaştırdı. Çok samimi sözlerin üzerine sarılmış etkileyici melodiler yine hafızamıza kazınacak ve aklımızdan asla silinmeyeceklerdi. Albümün ikinci videosu ' Artık Kısa Cümleler Kuruyorum ' şarkısına geldi , klibin yönetmenliğini Hakan Yonat yaptı.

İkinci albümün ardından yine araya uzun bir stüdyo dönemi girdi. Bu arada acılar Şebnem`in peşini bırakmadı. 1999 yılında meydana gelen 17 Ağustos depreminde Babası Ali Ferah`ı yitirdi. Acılarını hafifletmek ve yeni şarkılar üretmek için müziğe daha da sıkı sarılmayı tercih etti. Böylece ' 03 Ekim 2001 ' tarihinde ' Perdeler ' adlı üçüncü albümü yayınlandı ve yine büyük beğeni topladı. Bu sefer ki albümde Şebnem , İskender Paydaş ve Pentagram üyeleriyle değil de sahnede birlikte çaldığı müzisyenlerle çalışmıştı. Bu albümden ilk video , albümle aynı adı taşıyan ' Perdeler ' şarkısına çekildi. Klip, Türkiye standartlarının çok dışında ve oldukça güzel görüntüler barındırıyordu. Bu klipten kısa bir süre sonra ' Sigara ' şarkısı da , renkli cam da boy göstermeye başladı.

İki yıl aradan sonra , tarih ' 12 Mayıs 2003 Pazartesi Günü ' yeni albümünün ilk videosu ' Ben Şarkımı Söylerken ' müzik kanalarında dönmeye başladı. ' 15 Mayıs 2003 Perşembe Günü ' ' Kelimeler Yetse ' adlı muhteşem bir albümle Şebnem tekrar aramıza dönmüş oldu. İlk klibiyle kendinden oldukça söz ettirmeyi ve yine yeniden gündeme oturmayı başardı. Röportajlar , Tv programları derken kendini yoğun bir temponun içinde bulan Şebnemin ilk konseri Fanta`nın ' Gençlik Festivali ' adı altında düzenlediği organizasyonda olacak. Konserin ilk ayağı İzmir olmakla beraber bu turne 17 İl`i kapsayacak.

Albümlerinin dışında da Şebnem Ferah'ı pek çok farklı çalışmada görmemiz mümkün. Kimi şarkıcıya geri vokalleriyle , kimisiyle düet yaparak onlara eşlik etmiştir. Bunun yanı sıra bir çok sanatçıyla beraber yardım konserleri vererek pek çok faaliyette bulunmuştur..

Geri vokal yaptığı sanatçılar Sezen Aksu , Sertab Erener , Levent Yüksel , Nilüfer , Demir Demirkan , Tüzmen , Yaşar Gaga , Ajda Pekkan , Özlem Tekin , Tarkan , Çelik , Teoman , Haluk Levent . Düet yaptığı sanatçılar Müzeyyen Senar (Sarı Kurdelem Sarı) , Polad Bülbüloğlu (Gel Ey Seher) , Kargo (Kalamış Parkı) , Teoman (iki yabancı).

Ayrıca Bülent Ortaçgil'e saygı albümünde bir Bülent Ortaçgil klasiği olan ' Değirmenler ' şarkısını da yorumlamıştır.

Bu çalışmaların dışında ' Little Mermaid ' (Küçük Denizkızı) adlı çizgi filmde seslendirme yapmış ve soundtrackinde bulunan ' O Dünyada ' isimli şarkıyı seslendirmiştir. Toprak Sergen Ve Aydan Şener'in Oynadığı bir filmde ise , söz ve müziği Demir Demirkan'a ait olan ' Ay Işığında Saklıdır ' adlı şarkıyı seslendirmiştir.

Bunun yanı sıra reklam jingle'larıyla da karşımıza çıkmıştır. Akbank reklamı , Tat Ketçap , Pepsi ve son olarak Fanta reklamıyla hem göze hemde kulağa hitap etmeyi başarmıştır. Kısacası Şebnem varolduğu günden bu yana bir çok eşsiz başarıya imza atmıştır. Kendi ruhunun müziğini bulup , seçtiği yolda emin ve sağlam adımlarla yürümeyi başaran , içi doldurulmuş boş şarkıları değil hayatın gerçeklerini yansıtan şarkılarını , eşsiz sesini bizlere sunan ve en önemlisi dinleyenlerine Yüreğinin Tümünü açmaktan çekinmeyen , daima Samimi Duygularını paylaşan Gerçek Müzisyen Şebnem Ferah'a binlerce teşekkürler.

Ülkemizde belki en çok dinlenen ve bir hayli olan Şebo bir o kadarda başarılı olması desteklerimizden bence